Bizim Aday Kazandı

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Seçimler sona erdi. Gürültüsü de…

Bizim aday kazandı.

“Yapma yahu! Bu kadar da belli etme yerini” demeye kalkmayın sakın. Bizim adayın kazanmadığı yer yok ki…

Efendim, Ünye’de, Konya’da, Hanya’da bizim aday kazandı.

İzmir’de, Tunceli’de, Diyarbakır’da bizim aday kazandı.

Ülkenin neresinde ne kadar seçim varsa kazandık.

Yani bizim aday kazandı.

Biz hep kazanırız bu ülkede.

Nasıl mı?

Nasıl olacak bir düşün şöyle derinden derinden.

Size bir hikaye anlatayım;

“Bir gün iki kardeş milletin yanında kavga eder. Sözde aralarında husumet vardır. Gel zaman git zaman aracılar araya girerler ama ikisi de barışmaya yanaşmaz.Sonra aralarından biri o anda ülkenin en büyük partisine üye olur. Diğeri de ikinci partiye.

Gel zaman git zaman derken partilerden biri iktidara gelir. Vatandaş her türlü işini gördürür. Sonra o parti iktidardan düşer diğeri gelir. Vatandaş işini yine gördürür. İşin tuhafı aynı soyadı taşıdıklarından hangi taraf iktidar olsa bile iki tafra da rahat eder. Yani seçimi iki taraf da kazanmış olur.”

İyi de ne demek oldu şimdi bu?

İyi düşünmek lazım!

Hem ülkenin her yerinde aynı taraf hep iktidar olsa da iyi değil bizim için.

Niçin?

Düşünsenize bir kere. Her seçimi hep sosyal demokratların kazanması, merkez sağın kazanmasını, hep milliyetçilerin, muhafazakarların kazanmasını…

İyi olmaz.

Şimdi herkes kendi tarafının kazandığını düşünüyor. Yani sanıyor. Belki kanıyor.

Mutlaka her yerde başka biri kazanmalı. Herkes az da olsa sevinmeli. Herkesin tansiyonu düşmeli. Umutlar yarınlara kalmalı. Bir dahakinde sıra bize gelir umudu devam etmeli.

At ve Üsküdar…

Kavgalı kardeşler…

Hep kazananlar…

İktidar yer değiştirince yer değiştirenler.

Atananlar…

Bakanlar…

Dışarıdan bakanlar…

Nasıl? Kazandık değil mi?

Kaybeden mi?

Bana ne yahu!