son haberler

Çorumlu Mehmet Ali Amca

Yayınlanma Tarihi: 26 Şubat 2016 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bir program seyrediyorum televizyonda. Çorum’un Oğuzlar ilçesi tanıtılıyor. Mehmet Ali Amca “Oğuzlar 77 cevizi” hakkında konuşuyor. 70 yaşından fazla görünüyor Mehmet Ali Amca. Ama çok akıcı konuşuyor.

Hemen dikkatimi çekti. Biraz dinledim yaşlı amcayı. Kelimeleri tuhaf.

İşte bazıları: Umumi, istila ya maruz kalmak, esas mesele, satışa arz etmek, nimet, ehemmiyet, arz ve istirham, itibariyle vs. Programı yarıya yakın bir yerinden takip edebildim. Daha önce ne kadar farklı şeyler söyledi bilinmez.

Demek yaşıtları da böyle konuşuyor olmalı ki anlıyorlar birbirlerini.

Aklıma yeni nesil geldi. Biz eski kelimeleri anlamıyoruz diyorlar. İyi de onlar nasıl anlıyor? Tuhaflık burada yani.

Hem daha önce var olan şey hangi zamandan sonra eskimeye başladı. Muhafaza edilseydi “eski” olur muydu? Hangimiz bundan 50 sene önce yazılmış eserleri anlayarak okuyoruz? Peki yarım asır önce bunu yazanlar gün gelir bu millet cahilleşir, bugünkü kelimeleri unutup yerine yenisini koyarlar diye düşünmemiş demek ki.

Amcamız konuştu biz dinledik. Bir an rahmetli dedemi hatırladım. O da buna benzer kelimeler kullanırdı 40sene önce. Bir keresinde bir savaş gemisinden atılan topu anlatırken, her top atılışı sonunda diğer gemilerin “berhava” olduğunu söylerdi. Ben çocuk aklımla berhava ne demek diye düşünürdüm.

Rahmetli dedem “Müdde-i umumi, efkâr-ı umumiye, zafiyet, mütemadiyen, meccane, bilaücret gibi bazı kelimeleri de kullanırdı.

Hem programı takip ediyor hem de bunları düşünüyordum. Çorumlu Mehmet Ali Amcanın ağzından bal damlıyordu. Nazik bir dedeydi. Cümleler bitince sanki nokta konulması gerektiğini o kısa susuşundan anlıyordum.

İyi de Mehmet Ali dede bu kelimeleri nereden öğrenmişti. Bir Anadolu köylüsüydü. Askerlik harici ömrünü köyünde geçirmiş, ceviz fidanları ile meşgul olmuştu. Derin bir tahsili olamazdı. Ancak alaylı bir eğitime tabii olduğu anlaşılıyordu.

Çorumlu Mehmet Ali Amcanın hem zanaatı, hem de belagati iyiydi. Hem anlattıklarından faydalandım, hem de anlatış biçiminden. Tahsilimden de ar ettim. Ne bir fenci olarak cevizler hakkında bu kadar bir bilgim vardı, ne de kelimelere bu kadar vukufiyetim. Neresinden baksanız cahilliğimiz aşikar oluyordu.

Aklıma bir hafta önce üniversite ikinci sınıfta okuyan bir kız öğrencimin sorusu geldi. Şöyle sormuştu bana:

“Hocam ‘meram’ ne demek?”

Ah Çorumlu Mehmet Ali Amca; iyi ki duymadın sen bu soruyu!

Yanında değildim ama Çorumlu amcamızdan utandım…

Meramımı anlatabildim mi?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku