son haberler

Eğitimde Aile Terbiyesi Olur mu?

Yayınlanma Tarihi: 13 Ocak 2014 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Ne biçim soru demeyiniz.

Ailenin eğitime katkısı tartışılır bence. Ancak son yıllarda var olup olmadığı da tartışılmalı.

Eskiden bizi okula kayıt etikten sonra; o zamanlar ne demek olduğunu anlamadığımız cümleler kurardı velimiz. Mesela öğretmenle bizim ortamızda durup öğretmene ser sesle hitap ederlerdi: “Gözünün yaşına bakmayacaksın!”

Biz gözdeki yaşa nasıl bakılıp bakılmadığını geç anladık. Sınıf arkadaşlarımız akşam okul çıkışında filancayı öğretmen azarladı diye bir bilgiyi eve ulaştırınca babamızdan yediğimiz zılgıtın haddi hesabı olmazdı.

Tamam, bir suç işledik öğretmen kızdı da evdekilere ne oluyor diye geçirdik içimizden. Sonra arkadaşlarımızla eve karşı cepheler alarak taraftarlarımızı artırdık. Artık evdeki zılgıtlar azalıyordu. Başarmıştık yani.

Sonra bu badireyi atlatan bizler veli olduk. Öğretmene sıkı sıkı tembihledik. Çocuğumuz yüksek sesten korkar diye. Sanki öğretmen avazı çıktığı kadar bağırıyormuş gibi. Bu arada arkamıza yazılı ve görüntülü basını da aldık mı velilerin bulunduğu yerler kurtarılmış mahalle ve semtler oldu.

Gün geçti çocuklarımız veli oldu.

Veli ki ne veli. Şayet çocuk başarısızsa öğretmen başarısız yani. Halbuki aynı sınıfta başarılı olan bir çok öğrenci var. Duyan da bazılarının kulağını tıkadı bazılarıyla ders işliyor sanacak. “Olmaaaz! Benim öğrenci başarısızsa öğretmen de başarısız” demektir. O kadar…

Öğretmen denilen kişi belli eğitimi alarak görev yapar. Yani elinden geleni de yapar. Kimsenin elinde sihirli değnek yoktur. O sadece öğrencilerin neleri yapması gerektiğini söyler. Dersi beraberce işlerler. Şayet okul harici yapması gerekenler varsa onu da veli takip edecek.

Şayet bir sınıfta; susunuz, yerinize oturunuz, gezinmeyiniz, bağırmanız gibi uyarılar 40 dakikalık ders içinde 20 dakikayı alıyorsa yapılacak bir şey kalmamıştır.

Soruları yapmak, belki çalışmayla mümkündür. Belki de öğrencinin zekâ veya kavrama seviyesi normalin üstündedir ve anlatılanı kavrar. Ancak kurallara uymak da mı zekâ ile yani?

Kuralları bozan öğrenciyi azıcık ikaz etsen, yaptığı işin doğru olmadığını münasip bir lisanla söylesen dahi; geri dönüşümü hiç de olumlu olmuyor. Yarın kapıda bir veliyi görüp size doğru sert bir ifade ile “Sen kim oluyorsun da benim çocuğuma terbiye vermeye kalkıyorsun?” derse kimse şaşırmasın. Kısaca ikaz etmek dahi riskli bir davranış oluyor öğretmen için.

Peki, ne oluyor sonra?

Ne olacak,”ne şiş yansın ne kebap olacak.” Kimseye dokunma, konuyu işle, tamam.

Maalesef görgü kurallarında ‘ev’ okulu yeterince desteklemiyor.

Sonunda ne mi oluyor?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku