Feministler Nasıl Odun Seçer?

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Günümüzde boşanmaların sonucunda daha durumun aslı anlaşılmadan; önce erkek haksız kefeye konulur.

Sonra erkeğin haksız olduğu anlaşılınca da “Biz demedik mi” diye böbürlenilir.

Ancaaak, bütün evliklerde tercih hakkının kadın olduğu unutulur.

Eski “töre” evliklerini geçmişte bırakarak hiç bir erkek tek taraflı evlik kararı alamaz. Çünkü kadın “ben razı değilim” derse bu evlilik olmaz. Ne zaman ki kadın “Ben bununla anlaştım” diyene kadar.

Yani etkin taraf veya tercih hakkı kadından yanadır.

Bir kıza çok kişi talip olur. Bunlar arasından tercihi kız yapar.

Bu durumda nasıl olur da boşanmalarda erkek suçlu olabilir.

Gerçek şudur ki buluğ çağına ermiş bir genç kızın birden çok taliplisi olur. Bu da normaldir. Nihayet erinde sonunda kızın fikri sorulacaktır. Hepsini de istemeye bilir. Hatta uzun süre evlenmeyi düşünmeyebilir.

Gün gelir bir yuva kurmak ister. Yaş da kemale ermiştir. Daha önceki taliplileri belki evlenmiş olabilir.  Evlenmemişlerse daha önce reddettiği için onlardan biriniz düşünmez.

Kimse kimseye zorla evleneceksin demeyeceğine göre iş kalır kızın tercihine.

O kadar taze sürgün arasından bir “Odunu”  seçer. Sonra zulüm görür, mutsuz olur. Suçlu belli: Erkek.

Kamuoyu zaten hazırdır.

Basında haberler, “Kadına kaba davranan erkek.”

“Kadın insan değil mi?”

“Kadına saygıyı ne zaman öğreneceğiz?

“Kadın tolumun temel taşıdır.”

Ve Feminist yürüyüşler. Ellerde pankart.

“Kadına şiddete hayııır!”

Yahu bu herifi bu kadınla kim evlendirdi?

Seçimi kim yaptı?

Her insan iyi huylu olabilir mi?

Siz nişanlıyken yalnız kaldığınızda ne yaptınız?

Ne konuştunuz?

Analarınız “Evlenince düzelir dedi mi?

Olur.

Bizim oralarda bir halk sözü var:

“Görürsem söylerim” diye…

Hee! Öyle işte.

Görürsem söylerim.