son haberler

Gülüşün Gülden Güzel

Yayınlanma Tarihi: 25 Eylül 2015 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

-Neşet Ertaş’ın hatırasına-

“Gülüşün gülden güzel, sevdim gönülden güzel.” Böyle başlıyor bir türküsüne Neşet Ertaş. Ve devam ediyor:

“Canım asılı kaldı,  zülfün teline güzel.”

Hem çalıp, hem söylüyor. Ona “Bozkırın tezenesi” unvanını verenler hiç de abartmamışlar. Milletin “His coğrafyasını” sazıyla çizip; “Gönül tarihini” sözüyle yazan büyük usta.

Bu gün yani bir 25 Eylül günü sazı sustu belki ama sözü çoğaldı. O artık tarihteki yerini çoktan aldı.

Bu yazıyı bize ‘O’ yazdıracak. Yoksa biz onu nasıl yazacağımızı nereden bileceğiz?

Neresinden başlasan bir yanı noksan kalacak biliyor. Bu noksanlık ondan değil elbet. Şimdi onun telinden ve dilinden bizlere ulaşmış türkülerinden birkaç mısra yazacağız.

Bazen iki güzelliği birbirinden ayırt edememiş türkülerinde. “Bülbül gül aşkına düşmüş dillere/ Baharda gül; gül, baharda ne güzel” derken ne kadar çok şey anlatmış. Sadece bu mısralar bile uzun bir yazının mevzuu olabilir.

Hem ‘gül’ün güzelliğini, hem de ‘bahar’ın coşkusunu bir arada hissediyorsunuz. Bülbülün ‘gül’ aşkına ‘dillere’ düşmesi ise anlatılacak bir şey değil. Sevilen biri için dile düşmeyi bile göze almak ne içli bir his…

Peki “Benim gülüm soldu güller içinde” nasıl bir şanssızlığı izah ediyor? Ve bu karamsarlıkları dile getiren mısralardan birisi de “Uyku girmez gözüne/ Gönlü viran olanın” söyleyişidir ki ancak Neşet Ertaş söyler.

Bazen çare ararcasına “Derde derman vereni bul” derken; “Gözlerin derde çare” diyor hayali Leyla’sına…  Devam ediyor “ Ancak sen merhem olun/ gönlümün yarasına” diyerek tespitte bulunuyor. Ve arzusunu  “Şu benim garip gönlüm/Yâre kavuşmak ister” şeklinde dillendiriyor.

Gönül bu;  neyi ister, neyi istemez bilinmez. İşte Ustamız “Gönüle yârini bulduramadım/ Baharım güz oldu, yazım kış oldu.” İfadeleri gönlün nasıl “viran” olduğunu en veciz şekilde izah ediyor.

İlaç, ah ilaç! Hele de gönül ilacı… “Sendedir derdim ilacı/ Himmet eyle ver sevdiğim” derken  “His coğrafyamızın” görünmeyen bir derdine parmak basıyor.

Usta bazen de mistik bir hava bürünüyor. “ Ben yandım aşkın narına/ Meyletmem dünya malına” derken fani bedenlerin geçici olduğunu belirtiyor. Yine de sevilenin yanında olmasa bile ondan bir emarenin de yanında olması istemektedir: “Bir hatıra ver bana/Zülfün telinden yârim”.

Bir yazıya Neşet Ertaş gibi bir ustayı sığdırmak kolay mı? Şimdi onun türkülerinden bazı sözleri sıralayalım. Aslında bu türküleri ne zaman kulak ile değil de gönül ile dinlemesini öğrenirsek her türlü anlaşmazlıkların ve kavgaların asgariye inmesi muhtemeldir.

Sözü Neşet Ertaş’a bırakıyoruz:

“Senin zülfün benim telimi değil mi”, “Gönülden gönüle yol gizli gizli”, “Güzel kokuyu neyler” , “Başka tabib istemem/Sensin gönlüme çare”, “Ay gibi yüzler sende/Tükenmez sözler bende”, “Ben seni senin gözünden/Sakınırım kıskanırım”, “Geç buldum tez yitirdim/ Oldum düş görmüş gibi.” Vs.

Ve yüzlerce mısra çıkarabilirsiniz. Sivas türküsü olmasına rağmen “Mühür gözlüm” neşet Ertaş’la tanınan, “Zahide” Neşet Ertaş’la bütünleşen türkülerdendir. Hele “Gönül dağı” nerdeyse Neşet  Ertaş’ın kimliği oldu. Hani şu “Gönülden gönüle yol gizli gizli” diye sözleri olan…

Düzgün yaşadı, düzgün vefat etti. O Kırşehir’i tek başına temsil etti. “Eğer anan seni bana verirse/ nemize yetmiyor el kadar hasır” diyecek kadar sevdiği ile beraber olduktan sonra dünya malında göze olmayan biriydi. O bir Kırşehirli ve bu milletin gönül tarihini yazan kişilerden biri. Ne demiş Kırşehir için: “Yaktı bu bağrımı ‘bir’in Kırşehir…”

O ‘bir’ kimdir, bilinmez. Belki de bu bu sözlerin tamamını yazdırandır. Kim bile bilir.

Ahh ‘bir’ ah!

“Gülüşün gülden güzel…”

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku