son haberler

Korkarsam Ölüm Gelmez Mi?

Yayınlanma Tarihi: 25 Mart 2016 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yeryüzünde canlı veya cansız her şeyin bir sonu vardır. Canlıların sonuna ölüm denildiği herkesçe bilinen bir şey. Peki, cansız varlıklar nasıl ölür?

Aslına bakılırsa cansızlara ait yok oluşun kaynağı zaman ve insan.

O zaman şöyle bir geçmişe bir göz atalım. Etrafımızda bundan 40 sene önceye ait neler duruyor? Peki, 30 sene önceye ait olan şeyler neler?

Yirmi seneye ne dersiniz? Kaç yapı, çeşme, yol güzergâhı yirmi senelik.

İsterseniz on sene önceye gidelim.

Geçmişe göz atınca bazen insan üç gün önce gördüğü bir şeyi de yerinde bulamayabilir. Demek ki neymiş cansız varlıkların da bir ömrü varmış!

Canlıları zaten söyledik. Her geçen gün akranlarımız azalıyor dünyada. Bir gün sıranın bize geleceğini kabul eden çok azdır. Yaşıyoruz öyleyse varız.

Sonlu bir dünya mekanında sonsuzmuş gibi yaşamak nasıl izah edilebilir? Mesela 80 yaşında ev temeli atıp içinde yaşamayı hedefleyen biri bu evi ne kadar kullanabilecek?

Biri çıkıp da “Sen ne karışıyorsun milletin işine” derse yerden göğe kadar haklı. İster 80, isterse 90 yaşında olsun ev yapma hakkı da var villa yapma hakkı da. Kanuni açıdan bakacak olursak kimsenin müdahale etme hakkı yok. Hakkı da yok haddi de değil. Mülk sahibi mülkünü dilediği gibi kullanır. Bizim merak ettiğimiz 80 yaşına merdiven dayamış birinin dünyaya ait özel müdahaleler etme psikolojisi nasıl bir psikolojidir?

Eskiden büyüklerimiz sohbet ederken “ölüm sadece insanın kendisinden uzak” derdi. Hakikaten insanın başta kendisi olmak üzere yakınlarına ölüm yakışmıyor. Hatta “Bula bula seni mi buldu” gibi itikadi açıdan tehlikeli laflar edenler de oluyor.

İşin en tuhaf yanlarından biri de yaşı kaç olursa olsun yakınlarımıza gelen ölümler “aniden” veya “Sırası değildi” sözler sarf etmiş oluşumuzdur. Bunun sırası nasıl olmaktadır ve bu sıra neye göre tanzim edilmiştir? Bu sorulara makul cevap bulmak zordur.

Bu tatsız konu nerden aklına geldi gibi sorular sorabilirsiniz. Etrafımızda milletçe ölümlerle yatıp kalktığımız şu günlerde insan başka bir şey düşünemiyor. Ancak bizim de bazı şeyleri aklımıza getirmememiz bazı şeylerin olmadığı anlamına gelmez.

Madem ölüm var ve hak, hakkında iki satır yazı yazmak normal bir şey olmalı. Yoksa ölümü düşünmeyen birinin ölümden kurtulması da mümkün değildir. Atalarımızın, “Korkunun ecele faydası yoktur.” sözünü boşuna dememiş belli ki.

Bir gün bizi terk edecek canlı ve cansız varlıklarla iyi geçinmemiz lazım. Sonunda ya onlar bizi ter edecek ya da biz onları. Bunun sadece sırası ve zamanı belli değil. Kaçınılmaz son önceden belli.

Gün geçtikçe yol üzerindeki kurumuş bir ağacı bile arayacak gözlerimiz. Kaybettiklerimiz ne ise onları arayacağız bir zaman. Her ne kadar bazılarının yerine yenisi gelse de kaybettiklerimizin yerini tutmayacak. Kaç kişi çocukluğunda dalından meyve yediği ağacın şimdi yerinde olmadığını biliyor? Ya komşuya giden patika yol şimdi niye kullanılmıyor.

İsteseniz de istemeseniz de bazı şeyleri arayacaksınız. Sonunda da bulamadan bu dünyadan çekip gideceksiniz. En iyisi yanımızdakilerin kıymetini bilmeli. Canlı veya cansız fark etmez.

Dünya bir yoldur ve her yolun bir sonu vardır.

1 Yorum

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku