son haberler

Sanal Hayatlar

Yayınlanma Tarihi: 12 Şubat 2016 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Son zamanların moda kelimesi ‘algı’ oldu. Eskiden kullanılan ‘şey, yani’ gibi kelimeler nerdeyse rafa kalktı.

‘Algı’ aslında bir nevi ‘aldatılmışlık’ anlamında olup ‘kandırılmayı’ kendimize yediremediğimiz için algı kelimesine sığınır olduk. Tıpkı ‘ahlak’ ve ‘etik’ kelimelerinde olduğu gibi.

Belki biraz, hatta birazdan daha fazla fantezi olacak ama birazdan yazacağım bir olay başından geçen birine işin aslı anlatılırsa ne hisseder? Olay şu:

Bir kişiyi dışarıyı göstermeyen camlı bir araba ile havaalanına götürüp, gözlerini bağladıktan sonra bir uçağa bindirseler. Bu kişi uçaktan indirildikten sonra çevreyi göstermeden başka bir taşıtla son derece lüks bir mekâna götürülse, mekânda bulunan herkesin çok şık kıyafetleri olsa, herkes bir masada başkalarıyla yemek yemekte olsa, ona biri buranın Paris’in en lüks restoranı olduğunu söyleyip bu insanların dünyanın muhtelif ülkelerinden gelip burada bir gece eğlendiğini söylese, sonra da bir çalışanın onun masasına gelip Fransızca ondan ne arzu ettiğini sorsa ve bunu ona tercüme ederek bildirseler.

Gecenin ilerleyen zamanlarına kadar yiyip, içen ve eğlenen bu insanların çok özel mekânda olduğu söylense, ilerleyen bir vakitte bir taşıtla bir otele götürülüp orada sabahlaması sağlandıktan sonra tekrar geldiği yere tekrar getirilse, o kişi o gece için ne düşünür? Veya siz olsaydınız ne düşünürdünüz?

Evet, belki haddinden çok fantastik bir hikâye. Ancak biz bazen böyle bir hayatı hayal eder bazılarımız bu hayatın içinde olur. Fransa’nın en ünlü restoranın da yemek yemek belki çok kişinin hayali olabilir. Belki ömrünüzde bir defa da olsa İngiltere, Fransa veya buna benzer bir ülkenin restoranında şık giyimli çalışanlar ve müşterilerle bir gün veya gece bulunmuş olabiliriz. Peki, bu durumu nasıl anlatırız?

Son zamanlarda elimizdeki bir cep telefonu marifeti ile nerede ne yapıyorsak görüntüleyip anında sosyal medyaya atma huyumuz olduğunu varsayarsak yukarıdaki gibi bir şeyi sanırım ballandıra ballandıra anlatırız. Kolay mı dünyaca ünlü bir mekânda bulunmak?

Gelelim ilk girişteki hikâyeye. Biri sizi alıp bir yerlere götürecek ve oranın dünyaca ünlü bir yer olduğu söylenecek. Daha sonra yıldız sayısı çok ve konforu anlatılmakla bitmeyen otelde sabahlayacaksınız. Siz bütün bu zamanları tercüman aracılığı ile yaşayacaksınız. Sonra da mutlu bir vaziyette asli vatanınıza döneceksiniz.

Peki, size biri bunun bir rüya olduğunu söylese ne dersiniz?

Bence inanmazsınız. Çünkü böyle bir şeyin gerçek olması uzun zaman daha anlatılması demektir. Birçok kişinin ulaşamadığı şeylere sahip olmak demektir. Her defasında anlatırken yeniden yaşıyormuş hissine kapılmaktır. İşte bunlardan dolayı kimse bunun bir rüya olduğunu kabul etmez.

Gelelim işin en can alıcı noktasına. Biri buranın Fransa değil de ülkenin doğusunda bir lokanta olduğunu söylese. Yaşananların bir kurgu olduğunu, yapılan şeyin bir sosyal deney olduğunu, bunun için bazı kişiler bu durumda ne hissediyor diye bir araştırma olduğunu söyle ne yaparsınız?

Yine inanmazsınız.

Ancak bunun ispatının mümkün olduğunu, aynı şeyleri bu sefer gündüz gözüyle tekrar edileceğini, o yere bir defa daha delil olması götürüleceğini söyleyip söylediklerini uygulasalar ve siz aynı mekânı tekrar kendi ülkenizde görseniz ne hissedersiniz?

İşte algı böyle bir şey.

Nerde ve kimin memleketinde olduğunun ne önemi var. Lahana çorbası Karadeniz’de Paris’tekinden daha lezzetli olduğuna bahse girerim.

Ne yani yer değişince zevkiniz de mi değişti.

El adamı böyle kandırır işte.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku