son haberler

Yazı Yazmanın Türkçesi Veya TDK

Yayınlanma Tarihi: 3 Ağustos 2015 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yazı yazmak zor mu?

Türkçe kurallarına göre bu cümleden bir şey anlaşılmaz. Çünkü neyi kastettiği belli değil.

Dünyanın hiçbir yerinde TDK kadar çarpık bir yapılanma var mı bilmiyorum. Şöyle ayrıntılı bir imla kılavuzu çıkaramadılar. Üstelik bazı kelimeler de Türkçe okunuşlarına göre değil. Mesela “tiren” kelimesi “tren” şeklinde yazılmış. Hâlbuki “okunduğu gibi yazılan dil” diye övünür dururuz.

Buna benzer birçok kelime var. Ya “ı” harfi yok ya da “u” harfi. Ayrıca bu “kesme” işaretinin nerede kullanılacağı tam olarak belli değil. Bütün imla kılavuzlarında verilen örnekler aynı. Halbuki rastgele iki öğrenci ile iki öğretmeni komisyona alsalar herkesin anlayabileceği bir çalışma yapılabilir.

Bu yazıyı yetkililerin okuyacağını sanmıyorum. İşi gücü bırakıp yerel bir gazetede yazılmış bir yazıyı nasıl okusunlar. Ne onlara ulaşır, ulaşsa bile dikkate de almazlar. Memlekette bazıları çok şeyi bildikleri için kimin ne dediği umurlarında olmaz.

BAZI Türkçe öğretmenleriyle görüştüğümde hep aynı cevapları alıyorum. “Biz bu konuları derste işliyoruz” diyorlar. Her şey derste işlemeyle öğrenilseydi binlerce kişi üniversite sınavından sıfır çeker miydi? Yani onlar da TDK’nın mantığı ile konuşuyor. Bu hüküm konuştuğum kişiler için geçerli.

Biz bazı şeylerin ne anlattığını anlamak için bazen birkaç cümle daha okumamız gerekli. Mesela “tahta çıktı” cümlesi tek başına bir şey ifade etmiyor. Tahta kelimesi de “cins” isim olduğundan büyük harfle başlanmaz. Öyleyse metnin devamını okumak gerekiyor.

“Tahta çıkadursun” biz yazımıza devam edelim. Dedik ya yazı yazmak bir hayli zor. Alın size bir cümle daha. Ne demek yazı yazmak?

Bunda bilinmeyecek ne var alırsın kalemi eline yazarsın diyenler çıkabilir elbet. Zinhar öyledir de yazı yazmak için bir kaleme ihtiyaç olabilir. Artık klavyelerde kalem hükmünde şimdi. Tuşlara dokunuyorsun harfler ekranda. Yanlış yazınca silgi kullanmanız da icap etmiyor.

İşin latifesi bir yana şöyle teferruatlı bir imla kılavuzuna ihtiyacımız var. Bunun için de iyi bir alan çalışması yapılmalı. Bazı meseleler iyi analiz edilmeli. En çok yapılan hatalar tespit edilmeli ve bu yanlışları düzeltmek için bazı örnekler verilmeli. Her şey Türkçe öğretmenlerine veya okullara bırakılmamalı. Kimseyi de okuyup yazmamakla suçlamalıyız. El adama sormaz mı “okuyup yazmasını öğrettiniz de okuyup yazan kişi istiyorsunuz” diye.

İster TDK’nın olsun ister diğer kurumların piyasadaki imla kılavuzları ancak derslerde yardımcı kaynak olarak kullanılıyor. Yani bazı teknik bilgilerin dışında bir şey yok. Sadece kelimelerin nasıl yazıldığı anlaşılıyor. Yoksa yapılan diğer açıklamalar kesinlikle yeterli değil. Aslına balkırsa son derece kolay hazırlanabilir. Kimsenin umurunda olmayınca da böyle oluyor.

Bazı meşhur yazarların kitaplarına baktığımda imla mevcut imla kılavuzlarının bir işe yaramadığını görüyorum. Mesela Peyami Safa, Tağrık Buğra, Mustafa Kutlu, Ömer Seyfettin, Sait Faik, Nazan Bekiroğlu ve daha birçok yazarın cümleleri pek de imla kılavuzuna uygun değil.

O halde TDK ne yapmak istiyor?

Belli ki işi savuşturmuş.

Neyse yazı yazacaktım kıştan çıkamadık.

Bu sıcağa da “yaz”ı yazmak kolay değil. Biz ancak “yazı” yazarız.

“Tahta çıktı” demiştik ya yukarıda; inşaattan tahta falan çıkamadı, şehzade padişah olmuş!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku